bend
bükmek, kıvırmak
decline
azaltmak, kötüleşmek, reddetmek
establish
kurmak, tesis etmek
estimate
hesaplamak, tahmin etmek
honor
saygı göstermek, onurlandırmak, onur
reconcile
uzlaşmak, uzlaştırmak, barıştırmak
reveal
açığa çıkarmak, açıklamak
admit
kabul etmek
characterize
tanımlamak, karakterize etmek
delay
ertelemek, gecikmek
identify
teşhis etmek, kimliğini ispat etmek
lower
azaltmak, alt kısmı, düşürme
recover
iyileşmek
maintain
sürdürmek, iddia etmek
seize
kapmak, el koymak, ele geçirmek, anı yakalamak
appreciate
takdir etmek
collapse
yıkılmak, çökmek, batmak
define
tanımlamak
exploit
sömürmek, yararlanmak, kullanmak ; yarar
ignore
görmezden gelmek, yok saymak
immigrate
göç etmek
regard
saymak, addetmek, ilgili olmak
strike
darbe indirmek, vurmak
assign
görevlendirmek, atamak
commit
adamak, suç işlemek
demand
talep etmek, sormak
evolutionary
evrimsel
hospitable
konuksever, misafirperverlik
distressing
üzücü, acı veren
dominant
hakim, egemen, baskın
enhance
yükseltmek, artırmak
controversial
tartışmalı, anlaşmazlığa neden olan
chaotic
karmakarışık, düzensiz
courteous
kibar, nazik, saygılı
external
harici
distinctive
ayıran, farklı
comprehensive
kapsamlı, anlayışlı
accountable
sorumlu
compulsive
zorunlu, mecburi
cruical
çok önemli, kritik nokta
uneasy
tedirgin, huzursuz, gergin
various
muhtelif, çeşitli
vast
geniş, engin, büyük
artificial
yapay, yapma
conservative
tutucu, muhafazakar
significant
önemli, mühim
suitable
uygun
susceptible
hassas, alıngan
unambiguous
anlamı açık, sarih
underdeveloped
az gelişmiş, geri kalmış
related
ilgili
viable
uygulanabilir, tutarlı
relevant
uygun, ilgili
shared
ortak
invade
istila etmek
propose
teklif etmek, arz etmek
restore
onarmak, eski haline getirmek
yield
üretmek, kazanç getirmek, teslim etmek/olmak
accelerate
hızlanmak, hızlandırmak
cause
neden olmak
derive
türetmek, almak
devoted
sadık
distant
uzak, mesafeli
autonomous
bağımsız
determined
kararlı
emerge
ortaya çıkmak
foresee
tahmin etmek
inspire
esinlenmek, nefes almak, teşvik etmek
offend
gücendirmek, suç işlemek
pose
sorun yaratmak, arz etmek
reproach
eleştirmek, kınamak
broaden
genişletmek
constitute
meydana getirmek, oluşturmak
enforce
zorlamak, uygulamak
grant
kabul etmek, tahsis etmek
modify
değiştirmek
promote
terfi ettirmek, destek vermek
resist
direnmek, karşı koymak
resemble
benzemek
capture
tutsak etmek, kontrolü ele geçirmek
convert
değiştirmek, dönüştürmek
envy
kıskanmak, imrenmek
harvest
hasat/harman kaldırmak
unique
eşsiz, tek
universal
evrensel
unemployed
işsiz
unusual
alışık olunmayan, nadir
satisfactory
memnuniyet verici, tatmin edici
steady
istikrarlı, sabit
steep
dik, keskin
unexpected
umulmayan
public
umumi, halka ait
radical
köklü, esaslı
rapid
hızlı
rural
kırsal
hamper
güçleştirmek, engel olmak